Çocuğum Beni Dinlemiyor Ne Yapmalıyım?

Çocuklar, gelişimsel özelliklerin parçası olarak 2-4 yaşlar arasında kendi benliklerini ilan etme çabasındadırlar. Bu durum, doğal kabul edilen bir süreçtir. Çocuklarınızla bu döneminde çatışma yaşamanız kaçınılmazdır. En tutarlı anne baba bile bu durumları yaşar. Bağımsız hareket edebildiğini göstermek için kendi isteklerini çevresine en çokta anne-babaya kabul ettirmeye çalışırlar. Bu dönemde her anne baba kendini çaresiz hisseder. Kontrolün elden kaçtığını düşünürler ve kendi anne babalıklarını sorgulamaya başlarlar.

Bu zaman diliminde yapılması gereken en önemli şey, ailenin bu durumun doğal olduğunu fark edebilmesi, sabırlı davranması, çocuğun gelişimine göre tepkiler verebilmesidir. Bu inatlaşma döneminin geçeceğini bilmeniz çocuğunuza sabırlı olmanız konusunda size destek verecektir. Bu zamanlarda çocuk sizin kararlılığınızı ve tutarlılığınızı test etmeye çalışır. Bir noktada koyduğunuz kuralın ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışırlar. Siz de bu sırada kararlılığınızı korur, kurallarınızdan vazgeçmezseniz ciddiyetinizi ve kuralınızın önemini çocuğa vermiş olursunuz. Ama unutmamak gerekir ki çocuklar bir kere değil defalarca test etme yöntemini deneyebilir. Bu durumlarda kontrolünüzü kaybetmemeniz önemlidir.

Bu dönemde ebeveynlerin çocuklara verdiği tepkiler çok büyü önem taşımaktadır. “çok inatçısın, bıktım senin inadından” gibi cümleler bu dönemin özelliği olan inatlaşma davranışının karakterinde yer edinmesine sebebiyet verebilmektedir.

Çocuk gelişiminde seçenek sunmak inatlaşmayı engellemenin en kolay yoludur. Yemek konusunda sorun yaşıyor iseniz, ‘’ makarna mı yemek istersin ıspanak mı? ‘’ gibi sorular işinizi kolaylaştıracaktır. Çünkü çocuğunuz bunların kararını kendi verince durumda kontrol sahibi olduğunu hisseder ve onun dediği olduğu için sizinle çatışmaya girme ihtiyacı hissetmez. Yemek istememeye devam ediyorsa zorlamak yerine ‘’Tamam sen bilirsin, ama sonrasında yiyeceğin dondurmayı ya da pudingi yiyemezsin. Sen seç.’’ Gibi tekrardan bir seçenek yöneltebilirsiniz. Burada önemli nokta bunu dedikten sonra uygulamanızdır. Bu seçimden sonra çocuğunuz yine yemek yemediyse, dondurmayı vermemeniz gerekiyor. Bu sizin ne kadar kararlı olduğunuzu çocuğunuza gösterir ve davranışının sonucuyla yüzleşmeyi de öğrenmiş olur.

Ona verdiğiniz ilgiden çocuğunuzun tatmin ve memnun olmaması da söylediğiniz şeyleri onun yapmamasına yol açabilir. Çocuklar ihtiyacı olduğu ilgiyi sadece olumlu yollardan değil olumsuz konular ve konuşmalardan da alır. Ebeveyninin söylediğini yapmayan bir çocuk işin sonucunda annesinin ya da babasının onunla konuşmak için geleceğini ya da tepki koyacağını bilir ve bu şekilde olağan hayat akışında alamadığı ilgiyi almayı amaçlar. Bu yüzden eğer çocuğumuz yeterli ilgiyi görmediği için bir dikkat çekme aracı olarak problemli davranışları kullanıyorsa çocuğumuzun gelişimi açısından bunun farkına varmamız gerekmektedir.

Çocuğun inat ettiği durumlarda, verdiği kararı yaşamasına müsaade edin. Örneğin hava şartlarına uygun giyinmediği zamanlarda ‘’ Bu şekilde dışarı çıkarsan hasta olacağın için bir yere gitmeyeceğiz.’’ gibi net bir şekilde kendinizi ifade edin ve o gün gezmeye gitmeyin. Muhtemelen bir süre sonra çocuğunuz yanınıza gelerek “anne tamam kalın giyineceğim hadi gidelim” diyecektir. Bu noktada evde kalmanız, o gün gezmeye gitmemeniz kilit noktadır. Daha sonra yaşayacağınız buna benzer durumların seyrini etkileyecektir. O gün mutsuz bir şekilde evde kalan çocuk davranışının olumsuz sonucuyla karşılaşmıştır ve sizinle bu konuda tekrar çatışmaya girmeye cesaret edemeyecektir.

Dayakla ve zor kullanarak davranışı yönlendirmeyi amaçlayan anne ve baba; çocuğun kendilerine yönelik korku, öfke ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur,  çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarına şiddet yoluyla çözmeyi öğretir ve zayıf vicdan-ahlak gelişimine yol açar.

Çocuk bu dönemde sınırları öğrenemezse ileride kuralları kabul etmekte zorlanabilir. Anne babanın çocuğun istedikleri karşısındaki tutarsız davranışları, çocuğun ilerleyen dönemlerde davranış bozukluğu göstermesine neden olabilir.  Bu nedenle aile içinde anne babanın ortak bir tutum sergilemesi önemlidir.

 

Ebeveynlere Öneriler

  • İnat döneminin çocuğun gelişimi, bireyselleşmesi için önemli olduğunun aile tarafından bilinmesi önemlidir. Bu dönemdeki en önemli şey anne babanın sakin kalabilmesidir. Anne babasının sakin kalabildiğini gören çocuk kendisini güvende hissedebilir. Anne babanın öfkeli davranışlar göstermesi durumunda ise çocuk bunu model alarak öfkeli davranışlar gösterebilir.
  • Çocuğun kendi başına yapmak istedikleri (yemek yemek, kendi kıyafetini kendi başına seçmek vb.) konusunda desteklenmesi, çocuğun ileriki yaşamında kendisine güvenen bir birey olmasına yardımcı olacaktır.
  • Bu dönemde anne babanın çocuğun yapmasını istediklerini pozitif cümlelerle ifade etmesi , “Hayır” kullanmaması önemlidir. Yasaklar koymak yerine çocuk kurallara uyduğunda onu ödüllendirmek çocuğun o davranışının pekişmesine yardımcı olacaktır.
  • Çocuğa alternatifler sunmak, bu alternatifler üzerinden seçim yapmasını sağlamak, uzlaşmacı bir tavır sergilemek, çocuk öfkelendiğinde onun dikkatini başka bir alana yönlendirmek, ilgisini çekecek seçenekler oluşturmak önemlidir.
  • Anne baba çocuğun istediğini neden yapmadığını, yapmamasının kendisinde yaratmış olduğu duyguyu ifade etmesi, çocuğun anne babasını sürekli engeller koyan kişiler olarak algılamasının önüne geçecektir. Aile içinde herkesin uyduğu kurallar konusunda anne babanın ortak bir dil kullanması önemlidir.
  • Çocuğun inat döneminde edindiği tecrübeler, anne babanın tepkileri sosyal gelişimi açısından önemlidir. Çocuk bu dönemde sınırları öğrenemezse ileride kuralları kabul etmekte zorlanabilir. Anne babanın çocuğun istedikleri karşısındaki tutarsız davranışları, çocuğun ilerleyen dönemlerde davranış bozukluğu göstermesine neden olabilir.

 

  • Çocuğunuzla iletişim kurarken suçlayıcı ve yargılayıcı olmaktan kaçının ve mümkün olduğunca “ben dilini” kullanın. Duygularını yansıttıktan sonra sınır koyun ve ardından alternatif sunun.
  • Eğer inat davranışı her türlü olumlu yaklaşıma rağmen düzelmiyorsa çocukta ruhsal bir duruma işaret ediyor olabilir. Ruhsal travmalar, depresyon, kaygı bozukluğu gibi durumlar çocuklarda inatçı davranışlara sebep olabilir. Bu durumda mutlaka bir uzmana danışmak gerekir.
  • Sevilen ve kişiliğine saygı duyulan bir çocuk, başkalarını sever ve onlara saygı duyar. Bu nedenle disiplini sevgi temeli üzerine inşa edin.

 

Öğretmenlerde bu davranışları okullarda sıklıkla gözlemlemektedir. Çocuklar zaman zaman öğretmenleriyle zaman zaman da akranlarıyla çatışma içine girebilmektedirler. Bu konudaki farkındalığımızla birlikte biz de ailelerin anne-baba-çocuk ilişkilerine yakından tanıklık ediyoruz.   Bu tarz durumlar yaşandığında İlk Beş Okulları olarak bizler konuyla ilgili öğrencilerimizle görüşmeler yapıyor ve süreçle ilgili ebeveynlerimize geri dönüşlerde bulunuyoruz. Bu sürecin gelişimin bir parçası olduğunu bilerek rehberlik birimimiz ve öğretmenlerimizle birlikte velilerimizle dönem içerisinde gerçekleştirdiğimiz bireysel toplantılarda ailelerimizin yoluna ışık tutuyoruz. Öğrencilerimizle bireysel ve grup rehberlik etkinlikleri planlıyor ve uyguluyoruz.

 

Begüm Karaoğlu